18 Nisan 2024

56 YIL ERKEK KİMLİĞİ İLE YAŞAYAN DOKTOR

56 YIL ERKEK KİMLİĞİ İLE YAŞAYAN DOKTOR MARGARET ANN BULKLEY
1800’lü yıllar, tıp alanında büyük ilerlemelerin kaydedildiği yıllardı ve bu ilerlemede büyük payı olanlardan biri de efsanevi Dr. James Barry idi.
Tıp dünyası için yaptıklarına ve tıbbın gelişmesindeki büyük katkılarına rağmen ne yazık ki, Barry’nin hikayesine tarihte pek yer verilmez. Bunun sebebi ölümüne kadar sakladığı büyük sırrıdır ki bu büyük sır ancak 1865 yılındaki ölümünün ardından tamamen ortaya çıkmıştır. Ne tesadüftür ki İngiltere’de bir kadın ilk defa doktorluk lisansını onun öldüğü yıl alabilmiştir. Ölümünün ardından ortaya çıkan şok dalgası Viktoryen İngiltere boyunca yayılmıştır. Askeri Hastane’nin eski başmüfettişi, orduda 46 yıl boyunca başarıyla hizmet vermiş olan James Barry aslında bir kadındır.
James Barry, tam bilinmemekle birlikte 1790’larda Cork, İrlanda’da dünyaya gelmiştir ve Margaret Ann Bulkley ismini almıştır.
Tarihçiler onun doğum tarihi konusunda kesin bir şey söyleyememekle birlikte, Miranda ve Margaret isimli iki tanığın ifadeleri onun doğum tarihinin 1790 civarında olduğunu düşündürtmektedir. Margaret, Jeremiah ve Mary Ann Bulkley çiftinin ikinci çocuklarıdır. Barry ailesi son derece yoksul bir ailedir, ancak James’in, James Barry isimli amcası İrlanda’da meşhur bir ressamdır. Bu akrabalık sayesinde ailenin geniş bir ilişki ağı vardır. Bu ilişki ağı daha sonra James’in sansasyonel kariyeri için bir hayli faydalı olacaktır.
O zamanlarda kadınlar için kariyer seçenekleri son derece kısıtlıdır. Margaret seçeneklerinin bu kadar az olmasından bir hayli rahatsızdır, bir keresinde kardeşine “Eğer kadın olmasaydım çok iyi bir asker olurdum” demiştir.
Zor zamanlar geçiren ailesi Londra’ya taşındığında henüz bir ergen olan Margaret tıpla ilgilenmeye başladı.
O dönemlerde kadınların resmi bir eğitim alması pek mümkün değildi, aynı şekilde tıp eğitimi almak da. İşte bu noktada Londra Kraliyet Akademisi’nde ressam olarak görev yapan amcası devreye girdi ve onun tıp eğitimi alması için gereken desteği verdi. Bulkley 18 yaşına geldiğinde amcası öldü ve büyük ihtimalle Bulkley bu tarihte amcasının kimliğine büründü. Artık ismi James Barry idi.
O tarihten sonra Barry bir daha asla gerçek kimliğini açık etmedi, artık Margaret Bulkley gitmiş yerine James Barry gelmişti.
Amcasından kalan mirası kullanarak Barry Edinburgh’da tıp fakültesine kaydoldu. Her ne kadar amcasının kıyafetlerini giyiyor olsa da ince sesi, narin vücudu ve yumuşak cildi sebebiyle çoğu arkadaşı ondaki farklılığı hissediyordu.
1812 yılında mezun olmasının ardından Barry Londra’nın en ünlü cerrahlarının yanında asistanlık yaptı, daha sonra da orduya yazıldı.
Kısa süre sonra İngiliz ordusunun bir mensubu olarak dünyayı dolaşmaya başladı. Mezuniyetinden sadece 4 yıl sonra Cape Town, Güney Afrika’daki ordu hastanesinde başmüfettiş, ardından da cerrah oldu. İşi onu Cape Town, Güney Afrika ile Mauritus arasında dolaştırdı. Cape Town valisi Lord Charles Somerset ve Florence Nightingale ile tanışma fırsatları oldu. Hatta hastalık hastası Lord Charles Somerset, Barry’nin aile doktorları olması için çok uğraştı. Florence Nightingale onun için “Bugüne kadar tanıştığım en sert insan ” diyecekti. Ancak onun o sert kabuğunun altında hassas ve kırılgan bir kişilik yatmaktaydı.
Görev yaptığı süre boyunca hapishanelerdeki, barakalardaki, yetimhane ve akıl hastanelerindeki hijyen ve yönetimsel sıkıntıların giderilmesi için uğraştı. Cape Town’da görev yaptığı zamanlarda kendisinden yardım isteyen kimseyi geri çevirmedi; zengin, fakir, köle vs. herkesle ilgilenmeye özen gösterdi. Bütün bu kendine güvenli ve hizmet aşkıyla yanıp tutuşan halleri, arkadaşlarının onu kıskanmasına yol açıyordu. Kısacası Barry, nereye uğradıysa oradaki tüm sağlık sisteminde reform yapıyordu. Hastalıkların önüne geçmek için iyi beslenmenin ve temiz bir mutfağın önemini her yerde anlatıyor ve bizzat uyguluyordu. Çalıştığı dönemde Cape Town’daki hastanede ölüm oranını %90 azalttı ve İngiltere’den 20 yıl önce bölge insanını çiçek hastalığına karşı aşıladı.
James Barry ayrıca acil durumlarda gerçekleştirdiği sezaryen operasyonlarında da son derece başarılıydı. Bir İngiliz doktor tarafından gerçekleştirilen ilk başarılı sezaryen operasyonunda onun imzası vardı, anne ve çocuk ikisi de hayattaydı.
Cape Town’da bulunduğu süre içerisinde “onun gerçekte kadın olduğuna” dair pek çok dedikodu çıkmıştı, ancak kimse bunu açık şekilde dile getirmeye cesaret edemiyordu. Nihayetinde, çok fazla düşman edindiği Cape Town’dan gitmeye zorlandı.
Hastalanan ve yorulan Barry uzun yıllar boyunca çalıştığı askeri doktorluk mesleğinden 1859 yılında emekli olarak, 1864’te İngiltere’ye döndü. Unutulmuş ve yalnız bir şekilde 1865 yılında, Londra’da dizanteriden hayatını kaybetti.
Ölümünün hemen ardından James Barry’nin biyolojik kimliği deşifre oldu. Kimilerine göre kimliğini evde çalışan hizmetçiler deşifre etti, kimilerine göre doktoru Binbaşı D. R. McKinnon tarafından gönderilen mektupların sızması sonucunda anlaşıldı. Hatta hizmetçiler Barry’nin karnında onun geçmişte hamile olduğunu gösteren çizikler olduğunu da söylediler.
Ayrıca James Barry’nin kendisini erkek gibi hissettiği için mi erkek kılığına girdiği, yoksa en büyük hayalinin peşinden koşabilmek için mi bu kimliğe büründüğü hala tartışmalı bir konudur. Bu skandal sadece Barry’nin akademik başarılarını gölgelemekle kalmamış, bir kadının, erkeklerin alanı olarak kabul edilen tıp ve cerrahide yakaladığı başarıların görmezden gelinmesine yol açmıştır.
Barry 19. Yüzyıl İngiliz tıbbında son derece önemli bir figürdür. Bazıları onun kadın olduğunu İngiliz ordusunun bildiğini iddia etmektedir. Ordunun Barry ile ilgili tüm dosyaları 100 yıl boyunca gizlemiş olması da konunun ne kadar hassas olduğunun bir göstergesidir. Maalesef Barry yaşadığı süre boyunca hak ettiği saygıyı görememiştir, ancak onun yöntemleri bugün hala kullanılmaktadır. 2017 yılında İngiliz yetkililer Barry’nin Batı Londra’daki Kensal Green mezarlığında bulunan mezarını, tarihi öneme sahip yer olarak kabul etmişlerdir.
Bugün hastanelerde uygulanan hijyen kurallarını ve sezaryen ameliyatlarının illaki ölümcül olmak zorunda olmadığı gerçeğini Dr. James Barry’ye borçluyuz.
56 YIL ERKEK KİMLİĞİ İLE YAŞAYAN DOKTOR, MARGARET ANN BULKLEY

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir