26 Nisan 2024

DOUGLAS ADAMS Bilim Kurguda Mizahın Ustası

DOUGLAS ADAMS
Bilim Kurguda Mizahın Ustası
“İşte teknolojiye verdiğimiz tepkiler:
1. Doğduğumuzda var olanlar sıradan ve normaldir, dünyamızın işleyişinin doğal parçasıdır.
2. Biz on beş – otuz yaşları arasındayken icat olunanlar heyecan verici ve devrimci hamleler, mesleki fırsatlardır.
3. Otuz beş yaşımızdan sonra icat edilenler ise dünyanın doğal düzenine aykırıdır…”
11 Mart 1952 günü, Londra’nın iki yüz kilometre kadar kuzeyindeki sessiz sakin üniversite kentinde yaşayan Adams ailesinin bir oğulları olur. Adını Douglas koyarlar. Gelecekte mizah anlayışlarını külliyen değiştirecek bir faninin doğduğundan henüz kimsenin haberi yoktur.
O tarihlerde Cambridge’de yaşayan İngilizler sokakta yürürken şapkalarını çıkarıp selâm vermeye ya da beş çayı davetlerinde “bugün acaba neden yağmur yağmadı, azizim?” tarzında can alıcı sorularla birbirlerini şaşırtmaya devam etmektedir.
Bu heyecanlı yaşam temposuna ayak uyduramayan baba Adams bir başka kente taşınınca annesi de altı yaşındaki oğlu Douglas ve üç yaşındaki kızı Susan ile birlikte dedesinin yöneticisi olduğu hayvanları koruma barınağına taşınır. Yine bir küçük üniversite kasabası olan Essex’te hayatın anlamını keşfetmeye çalışan Douglas önce okuma – yazma öğrenmeye karar verir. Daha lise yıllarında boyu bir sekseni aşan bu sarsak gencin kimsenin aklına gelmeyen tuhaf şeyleri konu etmesi hocalarının da dikkatini çekmiştir. Umumi arzu üzerine üniversite eğitimine İngiliz Edebiyatı bölümünde devam eder.
Diplomasını aldıktan sonra 1974’de Londra’ya taşınan Douglas, çok geçmeden bir TV dizisinin senaristleri arasında kendine bir yer bulur. O yıllarda BBC’de yayınlanan ünlü komedi dizisi Monty Python ekibinin oyun yazarı, yetenekli aktör Graham Chapman ile tanışır ve kısa bir süre birlikte çalışma fırsatını bulur.
“Öğrenme deneyimi şöyle bir şeydir: ‘Şu az önce yaptığın şey var ya? Bir daha yapma onu!’ “
İyi bir başlangıç yapsa da Douglas henüz pistten havalanamamıştır. Uçuş kontrol kulesinden bir türlü onay gelmeyince hastane kapıcılığı, marangozluk, temizlikçilik ve en nihayetinde Katarlı bir zenginin korumacılığı türünden mesleki faaliyetlerine devam eder.
Birkaç denemeden daha başarısız çıkınca morali iyice bozulan Douglas, bir süre için annesinin yanına dönüp özeleştiri yaparak kendi kendiyle hesaplaşmaya çalışır. En sonunda, sürekli hava koşullarından şikâyet eden mızmız bir çiftçi gibi davranmaktansa, işine konsantre olmaya karar verir.
O günlerde sırt çantasını alıp gittiği Avusturya’nın Innsbruck kentinde kafası bulutlanmış bir vaziyette çimenlerin üzerinde sırt üstü hayal kurarken, cebinde taşıdığı “Otostopçunun Avrupa Rehberi”nden esinlenip “Otostopçunun Galaksi Rehberi” üzerinde düşünmeye başlar. Beynindeki gri hücrelerin bu konuya yeterince yoğunlaştığını fark edince ülkesine geri dönüp yeniden kolları sıvar. 1978 yılında BBC radyo kanallarından birinde “Otostopçunun Galaksi Rehberi”nden ilk bölümleri yayınlanmaya başladığında artık uçak motorlarını çalıştırmış, piste çıkmıştır.
“Başkalarını suçladığınızda, değişim gücünüzden vazgeçersiniz.”
Yalnızca İngiltere’de on beş milyondan fazla satacak olan “Otostopçunun Galaksi Rehberi” dizisinin ilk kitabı yayınlandığında takvimler 1979 yılını göstermektedir.
Yetmişli yılların sonları, yani Türk vatandaşlarının yurt dışına turist olarak ancak iki yılda bir çıkabildiği, Amerikan Doları, Alman Markı türünden kâğıt parçalarını cepte taşımanın, yabancı içkileri evlerde bulundurmanın hâlâ yasak olduğu dönem. Doğalgazın bilinmediği, benzin alabilmek için sabaha karşı kuyruğa girdiğimiz, fueloil olmadığı için evlere odun sobalarının kurulduğu, sular kesildiği için tankerlerin yolunu beklediğimiz, elektrikler sürekli kesildiği için mum satışlarının zirve yaptığı o güzel günler…
“Teslim tarihlerine bayılırım. Yanımdan uçup giderken çıkardıkları vınn sesini severim.”
Douglas Adams yazamamaktan, verilen teslim tarihlerine bir türlü ayak uyduramamaktan şikâyetlense de ünlü dizinin ilk dört romanını, yani Otostopçunun Galaksi Rehberi, Evrenin Sonundaki Restoran, Hayat Evren ve Herşey, Elveda ve Bütün Balıklar için Teşekkürler adlı eserleri beş yıl gibi kısa bir sürede tamamlamıştır.
Artık yeni dönem bilim kurgu türünün tartışılmaz ustalarındandır. Mizahla bilim kurguyu, fantastik öykülerle hicvi bir arada götürmenin en güzel örneklerini üretmektedir.
Otostopçunun Galaksi Rehberi şöyle başlar:
Dizimizin kahramanı Arthur Dent bir gün eskiden yaşadığı sakin kasabaya geri döner. Faturalarını ödemediği için telefonları kesiktir. Sabah olduğunda bahçe içindeki tek katlı evinin önündeki azman yol makinelerinden yükselen gürültüyle uyanır. Dediklerine göre bir otoyol inşa edilmektedir ve evi yıkılacaktır. İtiraz etmek ister, ancak duyurunun o yakınlardaki bir devlet dairesinin ikinci katında sergilenen ilan panosuna çok önceden asıldığını öğrenir. Tam o sırada devasa uzay gemileri de aniden tepelerinde belirmiştir. Yıldızlar arası geçişleri hızlandırmak için tasarlanan yeni bir “hiper uzay yolu” nedeniyle Dünya adı verilen gezegeni birkaç dakika içinde un ufak edeceklerini anons etmektedirler. İçki arkadaşı Ford Prefect, Arthur Dent’e otuz bilmem kaç milyon ışık yılı ötedeki merkez üssünde bu duyurunun seneler öncesinden yapıldığını, artık itiraz etme süresinin çoktan dolduğunu ve yapılacak bir şey kalmadığını açıklar. Zaten kendisi de aslen safkan bir dünyalı olmayıp Betelgeuse yakınlarındaki küçük gezegenden gelmiş bir uzaylıdır.
Absürd olayları, ilginç karakterleri, kendine özgü uçuk espri anlayışı ve toplumsal hiciv boyutuyla her yaştan pek çok okuyucuyu derinden etkileyen serüven artık başlamıştır. Aradan dokuz yıl geçtikten sonra, bir çılgın sanat eseri olarak tüm dünyada nam salan bu hikâye Çoğunlukla Zararsızile kaldığı yerden yoluna devam eder.
Popüler müziğe, rock gruplarına büyük yakınlık duyan Douglas Adams pek çok romanında Beatles, Pink Floyd, Procol Harum gibi toplulukların eserlerinden esinlenmiş, bölüm başlıklarını, hatta bazı konularını o dönemin şarkı sözlerinden seçmiştir. Bu satırların yazarı da 1973 yılında Londra’da Procol Harum’un bir konserini canlı izlediği ve ara sıra bilim kurgu romanları yazdığı için kendisi ile Douglas Adams arasında gizli bir bağ kurulduğunu sanan bir zavallıdır.
Aynı zamanda iyi bir gitarist olan ve evinde 24 farklı gitar bulunduran Adams, bir keresinde Pink Floyd’un Londra’da verdiği bir konserde misafir sanatçı olarak sahneye çıkıp gitarıyla gruba eşlik etmiştir. Aynı şekilde Procol Harum grubunun lideri Gary Booker ile de yakın dostlukları vardır, hatta dönemin en ünlü şarkılarından A Whiter Shade of Pale’in ilk kez Douglas’ın evinde canlı olarak çalındığı iddia edilir.
“Katıksız aptalların bile sorunsuz kullanabileceği basitlikte ürünler tasarlamaya çalışan insanların en büyük hatası sıfır numara gerzeklerin yaratıcılığını hafife almalarıdır.”
Hiç durmadan üretmeye devam eden Douglas Adams ile kendi gibi bir mizah anlayışına sahip TV yapımcısı John Lloyd’un birlikte hazırladıkları, henüz adı konulmamış davranışların, tuhaf durumların, çılgın objelerin tanımlandığı Hayatın Anlamı ve ardından Hayatın Daha Derin Anlamı adlı sözlükler yayınlanır.
BBC kaynaklı en önemli yapıtlardan biri kabul edilen Doctor Who TV dizisi için de üç bölüm yazan kahramanımızın geride bıraktığı en anlamlı çalışma, yine BBC için 1989 yılında hazırladığı bir doğa dokümanteridir. Mark Carwardine ile birlikte Madagaskar, Endonezya, Yeni Zelanda, Zaire, Çin, Brezilya ve Şili’de nesli yok olma tehlikesi altındaki değişik hayvan türleri üzerinde yaptıkları araştırmalar bir yıl sonra Görebilmek İçin Son Sanş adıyla yayınlamıştır.
“Hiçbir şey ışıktan hızlı yayılamaz, kendi özel yasaları olan kötü haberler muhtemel bir istisnadır.”
Pek çok bilim kurgu meraklısının gönlünde ayrı bir yeri olan yazarımız yeni bir “otostopçu” projesi üzerinde çalışırken ani bir kalp krizi geçirip, karısı ve kızıyla birlikte yaşadığı Santa Barbara, Kaliforniya’daki evinde son nefesini verir. Douglas Adams “ışıktan hızlı yayılan istisnaya” dair görüşünde haklı çıkmış, 11 Mayıs 2001 gününün “kötü haberi” daha güneş batmadan tüm dünyaya yayılmıştır.
Procol Harum’dan Gary Cooper onu müziğiyle uğurladı. Oxford Üniversitesi profesörlerinden Richard Dawkins ise cenaze töreninde ona şu sözlerle veda etti: “Bilim bir dostunu, edebiyat bir ışık kaynağını, dağ gorili ve siyah gergedanlar ise yürekli bir koruyucuyu kaybetti.”
DOUGLAS ADAMS, Bilim Kurguda Mizahın Ustası

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir